Van Koza Psikoloji logo

Boşanma Ve Çocuk

Boşanma; günümüz toplumunda çiftlerin artık oldukça sık başvurduğu yollardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Aile içerisinde yaşanan uzun süreli krizler ve bu krizlerin ortaya çıkardığı problemler boşanmayı bir kurtuluş yolu olarak çiftlerin karşısına çıkarmaktadır. Boşanma artık sürdürülmesi zor ve tıkanmış ilişkilerin bitmesi için en son başvurulan yollardan biri olarak görülmektedir. Tabi, boşanmanın altında yatan onlarca neden sayılabilir. Aile içerisinde üstlenilen sorumluluklar, çocukların bakımı, aldatma veya üçüncü kişilerin ilişkilere dahil olması sonucu eşler boşanma kararı alabilir ve birbirlerinin hayatlarından çıkma tercihini kullanabilirler. Bu kararın verilmesi ve boşanma durumunun gerçekleşmesi ayrılan bireyleri her anlamda etkileyecektir. Yeni bir hayat kurma telaşı, psikolojik ve duygusal çökkünlük ve eğer çocuk varsa, çocuğun sorumluluğu. Bu sayılanlar içerisinde en çok dikkat çeken çocuğun varlığıdır. Bu çerçevede boşanma kararı alan çiftlerin; çocuğa karşı izleyecekleri tutumlar oldukça önem arz etmektedir.

Boşanma Durumu Çocuğa Nasıl Açıklanmalı?

            Birbirlerinin hayatlarından çıkan çiftler için yeni bir düzen kurmak ve yeni bir hayata başlamak bazı çiftler için kolay olacak bazı çiftler için ise çok zor olabilecektir. Bu sürecin her yönüyle kendi içinde sancılı olduğu gerçeği inkar edilmemelidir. Ancak yaşanan tüm problemlerin ve sancılı süreçlerin içinde çocuğun maruz kalacağı olumsuz durumları minimize etmek ve olabildiğince çocuğun bu süreçten ruhsal olarak az hasarla çıkmasına gayret edilmelidir. Bu anlamda, boşanma sürecine girmiş çiftlerin aşağıda belirttiğimiz noktalara dikkat etmeleri gerekmektedir.

-Öncelikle boşanma ile ilgili kararı ertelemeden araya çok vakit girmeden çocuğa uygun bir dille açıklamakta fayda var. Özellikle yaşı küçük olan çocuklar için profesyonel destek eşliğinde bu açıklamayı yapmak faydalı olacaktır. Çocuğun bu durumu anlaması ve kabullenmesi adına böyle bir yöntem faydalı olacaktır.

-Çocuk boşanma sürecinde eşler arasındaki tartışmaların dışında tutulmalı ve bu süreçte olayın merkezine konulmamalıdır. Çocuğun bir seçim yapmasına yönelik zorlamalardan uzak durulmalıdır.

-Anne ve baba çocukla yüz yüze bu durumu konuşmalıdır. Bu konuşmayı birlikte yapmalılar ve çocuğun sorularına şeffaf bir şekilde cevap vermelidirler. Birbirlerinin hayatlarından çıktıklarını ama anne ve baba olarak çocuğun anne-babası olmaya devam edeceklerini belirtmelidirler. Çocuğun hangi dönemlerde kiminle yaşayacağı ve buna yönelik düzenlemeler çocukla paylaşılmalı ve çocuk belirsizlik durumuyla karşı karşıya bırakılmamalı.

-Olabildiğince sade bir dille boşanma durumunu çocukla konuşmak ve çocuğun duygularını ifade etmesine olanak vermek gerekir. Duyguları ve acısı bastırılan ve yok sayılan bireyin daha sonraki yaşantısında bunlarla mücadele etmekte zorlandığını unutmamalıyız. Bundan ötürü olabildiğince çocuğun kendisini ifade etmesine, soru sormasına ve duygularını yaşamasına fırsat verilmelidir.

-Çocuk bulunduğu yaş itibariyle boşanmadan kendini sorumlu tutabilir. Ben iyi bir çocuk olmadığım için anne-babam boşanıyor veya bu evlilik benim haylaz davranışlarımdan ve sorumsuzluklarımdan dolayı bitiyor gibi düşüncelerle evliliğin bitmesinden kendini sorumlu tutabilir. Bu durumda ebeveynlerin yapması gereken şey, çocukla konuşmak ve bu evliliğin bitmesinin onun suçu olmadığını ifade etmek. Bu kararın kendilerine ait olduğunu belirtmek.

-Ebeveynler bu süreçte istediklerini elde etme adına çocuğu bir kalkan olarak kullanmamalı ve çocuğun yanında birbirlerini kötülemekten uzak durmalıdırlar. Çünkü eşler birbirlerinin hayatlarından çıkıyor olabilirler ama bu bireyler çocuk için yaşam boyu hep onun anne ve babası olarak kalacaktır.

-Boşanma ile beraber anne ve babalıktan ayrılmayacağınızı ve bir ömür boyu onun anne ve babası olarak kalacağınızı ifade edin. Onu sevdiğinizi söyleyin ve bunu ona hissettirin.

-Çocuk boşanma ile beraber çocuk hangi ebeveynde kaç gün kalacağını hangi günler kalacağını bilmelidir. Bu kalma günlerine ilişkin rutin kesintiye uğramamalı ve çocuk duygusal bir boşluk veya terk edilme hissiyle baş başa bırakılmamalı. Her iki ebeveynin evinde de yatak odası ve özel alanının olmasında fayda var. Çocuğun aitlik duygusunun gelişmesi adına önemlidir.

Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkileri

            Çocuğun anne ve babasının boşanmasını değerlendirmesi yetişkinlerden farklı olacaktır. Çocuk için boşanma, bir bakıma ailenin yok olması, dağılması ve anne-babasını kaybetmesi gibi algılanabilir. Kendini güvende hissettiği anne ve babasının bir arada olduğu yuva artık olmayacaktır çocuk için. Bu duruma yönelik olarak yaşanan belirsizlik çocuğun kaygı düzeyini yükseltecektir. Boşanma sürecinde çocuk bu durumun yarattığı üzüntü ve kaygıyla baş etmekte zorlanır ve ebeveynlerine karşı öfke duyabilir. Boşanma sonrası hızlı bir şekilde çocuğun hayatına yönelik düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Çocuğun belirsizlik durumuyla karşı karşıya kalmaması ve kaygı duymaması adına bu oldukça önemli bir durumdur.

Boşanma sonrasında çocuğun, hayatındaki en önemli iki aktörden birinden uzak kalması onun rol model olarak benimseyeceği kişiye ulaşması ve sosyalleşmesi adına olumsuzluk yaratacağını bilmemizde fayda var. Bundan ötürü ebeveynler çocuğun hayatında her anlamda olmaya devam etmelidirler. Her iki ebeveyninde rollerinin farklı olduğunu ve çocuğun hayata hazırlanması noktasında önemli olduğunu görmekteyiz. Anne ve babanın birbirlerinin rollerini üstlenmeleri bir bakıma olanaksızdır. Bir elmanın iki yarısı gibi birbirlerinin tamamlayıcısı olurlar çocuğun hayatında. Van pedagog ve Van çocuk psikoloğu kapsamında görüştüğümüz anne-babalara da aynı hassasiyetle çocuklarına yaklaşmaları gerektiğine ilişkin bilgilendirmeleri yapmaktayız.

Çocuk boşanma sonrası ebeveynlerinden sevgi, ilgi ve şefkati görmek istemeye daha eğilimli olur. Fakat ebeveynler bu dönemde çocuğu ihmal edebilir ve yeteri ölçüde bu durumları çocuğa yansıtamayabilirler. Bu noktada diğer aile bireyleri devreye girer genelde. Anneanne veya büyükbaba ailenin diğer bireyleri. Fakat şunu unutmamamızda fayda var. Diğer aile bireyleri çocuğa ne kadar sevgi gösterirlerse göstersinler, çocuk yine anne ve babadan bunu görmek isteyecek ve bunun yoksunluğunu hissedecektir.

Boşanma sonrasında ebeveynlerin kaygı düzeyleri ve bunun çocuğa yansıtılması sonucu çocukta da ciddi düzeyde anksiyete geliştiği gerçeğini bize göstermektedir. Bunun yanında eğer her iki ebeveynde çocukla vakit geçirme ve anne-baba olarak çocuğun hayatındaki varlıklarını yeteri kadar hissettirme noktasında olumlu bir seyir gösterirlerse, çocuğun olumsuz anlamda olumsuz ruhsal olarak etkilenme düzeyini daha az olacaktır.

NOT: Bu makale ve sitemizdeki diğer tüm içerikler bilgilendirme amacı ile hazırlanmıştır. Tıbbi bir tanı ve tedavi amacı taşımamaktadır. Sitedeki bilgiler ışığında bir ilaç tedavisine başlanması veya sonlandırılması kesinlikle önerilmez. Tanı ve tedavi gerektiren durumlar için mutlaka bir tıp hekimine başvurunuz. Bu makale ve sitemizdeki diğer tüm içerikler Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı sayılabilecek ilan ve reklam yapma amacı taşımamaktadır.



Van Psikolog, Evlilik Danışmanı Van, Van Evlilik Terapisti, Klinik Psikolog Van, Van Evlilik Terapisti, Psikolog Van, Uzman Psikolog Van, Psikolojik Danışma Merkezi Van, Bireysel Danışma Van, Van Aile Terapisti, Aile Danışmanı VanVan psikoloji

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diğer Makaleler

Belirsizlik

Gabriel Garcia Marguez  ‘İnsanlar plan yapar ve Tanrı onlara güler.’ Sözüyle geleceğe dair yaptığımız planlamalarda işlerin her zaman

Devamı »

Çocuklarda Duygusal İhmal

        Ebeveyn-çocuk konusundaki araştırmalarıyla John Bowlby bağlanma kuramını ortaya koyarak, insan davranışlarını incelemeyle ilgili çok yararlı bir kaynak

Devamı »